“DİYABET” HAKKINDA HERKESİN BİLMESİ GEREKENLER
Diyabeti önlemek ve geciktirmek için herkesi düzenli egzersiz yapmaya, beslenmesine çok dikkat etmeye ve sürekli kontrollü olmaya davet ediyorum. Unutmayın ki kendi sağlığınızı herkesten önce ‘SİZ’ korumalısınız!
BUSE AYDIN – Tıp Fakültesi Öğrencisi
Diyabet, halk arasında bilinen adıyla şeker hastalığı, dünyada ve Türkiye’de çok fazla karşımıza çıkan ve görülme sıklığı giderek artan bir hastalıktır. Öyle ki, ülkemizde yaklaşık 40 milyon diyabet hastası olduğu tahmin edilmektedir. Buna rağmen bu hastalığa yeteri kadar önem verilmemektedir ve hastalığa genelde ancak ileri düzeyde tanı koyulabilmektedir.
Diyabet Nedir?
Diyabet, kan şekeri yüksekliği ile kendini gösteren metabolik bir hastalıktır. Vücudumuzun tüm hücreleri tarafından enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılan glikoz şekeri, kanda aşırı miktarda birikir. Buna pankreas’tan salgılanan insülin hormonunun az salgılanması ya da etkisini gösterememesi sebep olur. İnsülin, kanımızda var olan glikozun hücreler tarafından kullanılmasına olanak tanır.
Diyabetin 2 önemli çeşidi vardır. Tip 1 diyabet, pankreastan insülin salgılanmamasından ya da çok az salgılanmasından dolayı olur. Genellikle 30 yaşın altında görülür. Hastalar ömür boyu insülin kullanmak zorundadır. Tip 2 diyabet ise en sık görülen diyabet çeşididir. Tüm hastaların yaklaşık %90’ını oluşturur. Pankreastan insülin salgılanır ancak vücut insuline karşı direnç geliştirdiği için etkisizdir. Daha çok 45 yaşın üstünde ortaya çıkar ve yaşlandıkça bu hastalığa yakalanma riski artar. Şeker hastalığının kilo ve obeziteyle direkt ilişkisi vardır.
Diyabet tedavi edilmediğinde başta kalp, göz, böbrek ve sinir hastalıkları olmak üzere pek çok ciddi hastalığa sebep olur.
Belirtileri Nelerdir?
İştah artışı, susuzluk hissi ve sık idrara çıkma diyabetin en önemli 3 göstergesidir. Bunun yanında yorgunluk, halsizlik, ağız kuruluğu, kuru ve kaşıntılı cilt ve görme bozukluğu gibi belirtilerle de ortaya çıkabilir.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Obezite, kilo ve hareketsiz yaşam özellikle tip 2 diyabetin en onemli sebepleridir. Ailede diyabet hastası olması, ileri yaş, yüksek tansiyon, gebelik diyabeti ve hiperlipidemi diğer önemli risk faktörleridir.
Tedavi
Diyabet tedavisinde 4 önemli adım vardır: Eğitim, Egzersiz, Sağlıklı beslenme, Doğru ilaç. Hasta ilk olarak hastalık hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Bunun için doktorundan hastalığın detaylarını, neler yapması gerektiğini ve yaşam tarzını nasıl değiştirmesi gerektiğini öğrenmelidir. İkinci olarak, egzersiz ve hareketli yaşam hastalığın önlenmesi ve tedavisinde büyük önem taşır. Bunun yanında, sağlıklı beslenme hastalığın gidişatı için çok önemlidir. Diyabet tanısı konmuş kişilerde ve gizli şeker dedigimiz diyabet öncesi prediyabetik dönemde, hekimle birlikte yapılacak olan beslenme düzeni tedavinin yapıtaşlarından biridir. Sağlıklı beslenmeden kastım ise şekerli ve unlu yiyeceklerin çok fazla tüketilmemesi, akşamları yenilecek şeylerin yatmadan maksimum 3-4 saat önce yenmesi, bol yeşillik ve sebze tüketimi, acıkınca işlenmiş gıdalar veya abur cubur yerine havuç, salatalık, bir kase yoğurt veya meyve tüketilmesidir. Dünyaca ünlü beslenme ve diyetetikçi Victor H. Lindlahr’ın da dediği gibi “Ne yerseniz, o olursunuz!” Son olarak, doğru ilaç kullanılması tedavinin son aşamasıdır. Tip 1 diyabet hastaları şeker düşürücü ilaç kullanmazken ömür boyu insülin kullanmak zorundadırlar. Tip 2 hastaları ise şeker düşürücü ilaçlardan fayda alamazlarsa insülin kullanmaya başlarlar. Bu dört adım, hastayla doktorun uyum içinde çalışmasıyla hayata geçirilebilir ve hastanın doktorun söylediklerine bilinçli bir şekilde uymasıyla hastalık kontrol altına alınabilir.
Neler Yapmalıyız?
Diyabetin, özellikle de ‘tip 2’ diyabetin çok fazla olarak görüldüğü ülkemizde, her birey şeker ölçümü yaptırmalıdır. Özellikle risk faktörlerinden bır veya birkaçını bulunduran bireylerde erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhisle hastalık engellenebilir ya da geciktirelebilir. Hastalığın erken yaşta ortaya çıkmasına engel olmak çok önemlidir; çünkü, geç yaşta gelen şeker hastalığı daha az yan etkiye sebep olur. Bu nedenle, hastalığı olabildiğince geciktirmemiz gerekir. Özellikle obeziteye, aşırı kiloya ya da hipertansiyona sahipseniz, ailenizde diyabet hastalığına sahip bir birey varsa, yaşınız 45 yaşın üstündeyse, hamilelikte diyabet geçirdiyseniz veya bahsetmiş olduğum belirtilere sahipseniz doktorunuza ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririm.