Home Haberler KALP HASTALIKLARI VE KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi Buse Aydın, dergimizde yayınlanmak üzere yazdığı yazıda  kalp hastalıklarını önlemek için nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda bizleri uyarıyor!


Ekran Alıntısı

Kalp hastalığı dediğimizde tek bir kalp hastalığından bahsetmeyiz. Kalple ilgili pek çok hastalık bulunmaktadır. Bu hastalıklar genel olarak kalbin yapısının, kapaklarının, damarlarının veya ritminin bozulmasından kaynaklanan hastalıklardır.

Kalp hastalıkları arasında en tehlikeli sayabileceğimiz hastalık “damar sertliği”dir. Vücüttaki yağ dengesinin bozulmasıyla damar duvarlarında birikmeye başlayan protein ve kolesteroller zamanla damarı tıkar ve zedeler. Bu tıkanıklık sonucunda damarlar daralır ve kan akışını engeller. Esnekliğini kaybetmeye başladıktan sonra da damar zedelenir ve damardaki kan basıncı artar, pıhtı oluşur. Tüm bu sorunlar kalbin düzgün çalışmasını engelleyerek farklı problemler ortaya çıkarırlar.

Peki biz kalp hastalıklarından kendimizi korumak için neler yapmalıyız? Kendimizi korumak için yapabileceğimiz pek çok şey olmasına rağmen, çoğumuz yanlış olduğunu bildiğimiz uygulamalara devam etmekteyiz. Gelin daha detaylı olarak neler yapmamız gerektiğini öğrenelim:

 

  • Sağlıklı beslenin!: Sağlıklı beslenmek, kalp sağlığımız için çok önemlidir. Alkol tüketimini en aza indirmeliyiz. Tereyağı, kuyruk yağı gibi hayvansal yağlardan mümkün olduğunca uzak durarak, onun yerineiste_saglikli_beslenme_yollari_h1972 zeytinyağı, ayçiçek yağı gibi bitkisel yağları tercih etmeliyiz. Kırmızı eti mümkün olduğunca aza indirmeli ve onun yerine balık, hindi, tavuk eti tercih etmeliyiz. İçinde kolesterol bulundurmayan ve protein kaynağı olan baklagilleri beslenmemize katmalıyız. Yağlı süt ürünlerinden kaçınıp, yağsız veya az yağlı süt ürünlerini tercih etmeliyiz. Hazır yiyeceklerden uzak durmalıyız. Bol miktarda sebze ve düşük kalorili meyve tüketmeliyiz. Özellikle ‘’tuz’’ olmak üzere beyaz undan ve şekerden uzak durmalıyız. Günlük tuz ihtiyacımız günde ortalama 5 gramdır ancak ülkemizde günde ortalama 17 gr tuz almaktayız. Bu da tuz kullanımını kısıtlamamız gerektiğinin çok ciddi bir göstergesidir.

 

  • Sigara içmem210520141017505652255_2eliyiz!: Sigara vücudumuzda tek bir hastalığa sebep olmaz. Sebep olduğu pek çok hastalık vardır. Vücudumuzdaki tüm sistemlere ve çevremizdekilere zarar verir. Bu nedenle hem kendimiz için hem de sevdiklerimiz için sigarayı bırakmamız hayati bir önem taşır.

 

diyet_mkle

  • Kilomuza dikkat etmeliyiz!: Kalp-damar hastalıkları riskini azaltmamız için bel çevremizdeki yağ miktarına dikkat etmeliyiz. Kadınların bel çevresinin en fazla 88 cm olması, erkeklerin bel çevresinin ise en fazla 102 cm olması gerekmektedir. Bu nedenle fazla kilolarımız varsa onlardan kurtulmaya çalışmalıyız.

 

  • Düzenli spor yapmalıyız!: Düzenli egzersiz yapmak kaslarımızı, kalbimizi ve kemiklerimizi güçlendirir ve kalp hastalıklarına karşı korumaya yardımcı olur. Bu neddiz-alti-spor-taytenle tembellikten kaçınmalı ve uzun süreli yürüşler yapmalız. Kötü huylu kolesterolümüzü yakabilmek için 5 km yolu 45 dakikada yürümemiz gerekir. 35 yaşından sonra efor gerektirecek aktivite veya egzersizlere başlayacaksanız, öcelikle bazı testler yaptırarak gizli kalp hastalığınız olmadığından emin olmalısınız. Eforlu egzersizimiz sırasında göğüs ağrısı, kramp, halsizlik veya nefes darlığı gibi şikayetlerimiz oluşursa derhal egzersize ara vermeli ve en kısa zamanda ilgili doktora başvurmalıyız.

 

  • Stresten uzak durmalıyız!: Kendimize değişik ilgi alanları bularak günlük hayatın stresinden kendimizi 0e4aa21sıklıkla uzaklaştırmalıyız ve rahatlamak için kendimize fırsat vermeliyiz. Kendimizi hiçbir konuda zorlamamalıyız,kendimizle barışık olmalıyız ve olabildiğince huzurlu yaşamalıyız. Eğer stresimizle tek başımıza baş edemiyorsak, bir psikolog bizi daha doğru ve kontrollü olarak stresimizden uzaklaştırabilir. Gereken durumlarda bir psikoloğa danışmaktan kaçınmayın.Liste haline getirildiği zaman gerçekleştirilmesi güç gibi görünen bu uygulamalar, aslında hayatımızda olması gereken unsurlardır. Bu unsurları hayatımıza yerleştirmeli ve bunu bir hayat tarzına, yani günlük alışkanlıklara çevirmeliyiz. Herkesi kendisine daha çok dikkat etmeye; daha sağlıklı, daha mutlu, daha huzurlu ve daha hayat dolu olmaya davet ediyorum.

 

Tıp Fakültesi Öğrencisi

Buse AYDIN

Translate »