Ekolojik yaşam ve organik tarımın merkezi: NARKÖY
Üç tarafı ormanlarla çevrili olan ekolojik otel ve organik tarım çiftliği Narköy, Türkiye’nin tek, dünyanın sayılı eğitim odaklı merkezlerinden biri olarak Kandıra’da hizmet veriyor. Organik tarım ve gıda merkezi, çağdaş bir çiftlik ve ekolojik otel olarak hizmet veren Narköy, aynı zamanda 800’den fazla çeşit tohumun depolandığı dünyanın en önemli tohum bankalarından biri.
Nar Eğitim ve Danışmanlık Şirketi’nin eğitim odaklı sürdürülebilir turizm merkezi ve organik tarım çiftliği Narköy; tarihte İpek Yolu üzerinde bulunan limanlardan olan Kerpe’ye 3 km. mesafede, üç tarafı ormanlarla çevrili 100 dönüm arazi üzerinde konumlanıyor. Çağdaş bir çiftlik ve otel mantığıyla hizmet veren Narköy, 14 odasının yanı sıra; aile ve grup konaklama üniteleri, yörük çadırı, organik çiftlik yemeklerinin pişirildiği ana restaurant, açık ve kapalı derslikler, organik tarım çiftliği ve muhteşem bir orman ile konuklarını ağırlıyor. Doğanın kalbinde tatil yapmak, çiftlik hayatını deneyimlemek, çeşitli eğitim, aktivite ve atölye çalışmalarına katılmak için ideal bir yerleşke olan Narköy; doğanın getirdiği kıstas ve sunduğu olanaklarla şekillenmiş, coğrafyasına saygılı, yöresel ve çağdaş bir yaşam alanı olarak öne çıkıyor.
EKO-OTEL, UZUN YILLARIN HAYALİ
Konsept ve organik tarım yöneticisi ‘Nar Anne’ olarak bilinen Nardane Kuşçu’nun uzun yıllar hayali ‘eğitim çiftliği’ fikri ile, oğlu Ozan Kuşçu’nun hayali ‘eğitim oteli’ fikrinin buluşmasından doğan ve 1.5 yıldan bu yana hizmet veren Narköy; insanın doğaya bağlı kalmasını prensip edinerek hizmet veriyor. Konuklarında ormana, ağaçlara , toprağa, gökyüzüne farkındalık yaratacak perspektiflerden oluşan, sürdürülebilir yaşam modellerinin geliştirildiği, ekolojik yaşamı yakından tanımayı ve deneyimlemeyi isteyen herkesin faydalanabileceği bir ‘eko-otel’ olan Narköy, aynı zamanda bir organik tarım çiftliği ve eğitim yerleşkesi… Mimar Beste Kuşçu’nun da aralarında olduğu uluslararası bir mimari ekibin çalışmasıyla oluşturulan tesis, ekolojik mühendislik hizmetlerininin bir mimari ürünü. Sürdürülebilir enerji kullanımının esas olduğu Narköy’e ait yapılar, düşük karbon ayak izine sahip hafif çelik sistemi ile inşa edilerek, her ölçekte geri dönüşümlü ve doğal içerikli malzemelerle oluşturuldu.
DÜNYADAKİ NADİR ÖRNEKLERDEN
Narköy’ü dünyadaki benzerleriyle yanyana getiren en önemli değerler ise, ‘ekolojik mimari’, yaşam disiplini ve organik üretim mantığının bir arada olması. Yerleşkede sofraya gelen gıdaların yüzde 80’i tesiste üretilerek sunuluyor. Eko-sisteme katkıda bulunan diğer yaklaşımlar ise şöyle; yağmur ve drenaj sularının toplanarak kullanılması, siyah suyun gelecek seneden itibaren biopipe sistemiyle arıtılarak rezervuar suyu olarak sistemde kullanılacak olması, tesisin tüm suyunun güneş panelleriyle ısıtılması, ısıtma ve soğutma ile ilgili enerji kullanımını minimize eden özel sistemlerin kullanılması, klima yerine doğal havalandırmanın tercih edilmesi…
MOBİLYALARIN ÇOĞU GERİ DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Narköy, sürdürülebilirlik anlayışını geri dönüştürülmüş mobilyaları ile de ortaya koyuyor. Yerleşkenin kendi inşaat artıklarından dönüştürülen ve kullanımda olan mobilyalar arasında; Konak ana yemek masası, Konak yatak odası masası, lounge sehpalar, lounge yemek masası, tüm odalardaki sehpa tablaları, dış mekan ayakkabılık ve bot çıkarma üniteleri, ev salon ve teras sehpaları, resepsiyon yapısı sayılabiliyor.
DÜNYANIN DÖRT YANINDAN GÖNÜLLÜLERİN BULUŞTUĞU MERKEZ
Narköy, ‘Gönüllü Projesi’ ile, dünyanın dört bir yanından gönüllü çalışanları sisteme misafir ediyor. 4 mevsim boyunca Narköy’de görev alan gönüllüler, özellikle tarım; ardından yeteneklerine ve taleplerine bağlı olarak hayvancılık, mutfak ve marangozluk işleri üzerine çalışarak hem gözlem yapma, hem bilgi alışverişinde bulunma şansı yakalıyor. Gönüllüler, Narköy’de üstlendikleri çalışmaları yörük çadırında konaklama ve organik çiftlik yemekleri karşılığında yapılıyor.
Narköy / Mimari:
Eğitim odaklı sürdürülebilir turizm merkezi Narköy’ün “Küresel düşün, yöresel hareket et” felsefesiyle hayat bulan mimarisi, doğadan öğrenerek, yararlanarak ve doğaya katkı sağlamak üzere tasarlandı. Yerleşke, otel bölümünde bulunan farklı tipolojideki konaklama birimlerinin dışında, lokanta ve çiftlik lojistik yapıları ile hizmet veriyor.
Enerji kullanımından mobilya detayına, her ölçekte sürdürülebilirliği esas almış; dünyadaki örneklerine yakın ve Türkiye’nin bu konseptteki tek örneği olan ekolojik-köy Narköy’ün mimari projesi, Emir Drahşan önderliğinde Beste Kuşcu’nun da aralarında olduğu uluslararası bir mimari ekip ile oluşturuldu. Lokanta binasının mimarisi ve iç mimarisi ile otel kısmının iç mimari projesinin Beste Kuşçu’ya ait olduğu Narköy’ün peyzaj projesi ise Nardane Kuşcu’nun bilgileri ve danışmanlığı ışığında Pil Tasarım tarafından hazırlandı.
Mimar Beste Kuşçu, Narköy’de sürdürülebilirliğin her alanda bir bütünlük içinde olduğunu vurguluyor: “Yerleşke; enerji kullanımından mobilya detayına sürdürülebilirliği esas almış, ‘-mış gibi’ yapmayan, gerçek, doğal, tutarlı ve yalın mekanlar içeriyor. Bu mekanlar ve mekanların birbiriyle etkileşimi, kişinin Narköy deneyimi boyunca keyifli, kendiliğinden ve holistik bir öğrenme içinde olmasını sağlıyor.”
Planlama aşaması itibariyle ekolojik mühendislik hizmetlerinden yararlanılan Narköy yerleşkesinin sürdürülebilir enerji kaynaklarının analizi ve kullanım stratejileri, uluslararası mühendislik firmasi Inddigo ve GMGB tarafından gerçekleştirildi. Bu çalışma ile tesiste optimum sürdürülebilir enerji kullanımı sağlandı. Tesis, düşük karbon ayak izine sahip hafif çelik sistemi ile inşa edildi ve her ölçekte geri dönüşümlü, doğal içerikli malzeme kullanıldı.
KAZIKLAR ÜZERİNDE İNŞA EDİLDİ
Narköy’ün otel bölümünün en önemli mimari özelliklerinden biri; otel alanının özel kolonlar üzerine inşa edilmiş olması. Hafif çelik modüller olarak tasarlanan konaklama ünitelerinin kolonlar üzerinde toprağa minimum müdahele etmesi sayesinde, toprak içindeki tüm hareketlerin (su, mikroorganizma, solucan vs) sürekliliği sağlandı. Yerleşkenin yürüyüş alanları da tıpkı otel alanında olduğu gibi ahşap kazıklar üzerinde zeminle en az temas edecek şekilde hazırlandığı için toprağın işleyişine müdahale etmeme özelliğine sahip.
Bu yaklaşım, otel alanının doğaya hiçbir zarar vermemesini sağlarken, alanın boşaltılma durumunda bile doğanın kısa bir sürede alanda bir tesis var olmamışcasına kendini yenilemesine olanak tanıyor. Tüm peyzaj düzenlemesi ve mimari proje, sürdürülebilirlik prensipleri üzerine kuruldu. Gün ışığından maksimum ölçüde yararlanma amacıyla, konaklama birimleri arazinin kuzey tarafında, güney yöne doğru doğal ışıktan maksimum faydalanacak şekilde yönlenerek konumlandırıldı.
ISITMA VE SOĞUTMADA EKOLOJİK MÜHENDİSLİK
Narköy yerleşkesinde, ısıtma ve soğutmaya dair enerji kullanımını minimize edebilmek üzere, ekolojik mühendislik hizmetleri çerçevesinde uzun ve detaylı çalışmalar yapıldı. Tesisteki hiçbir odada hem enerji tüketimi hem de insan sağlığı açısından zararları olması sebebiyle klima bulunmuyor. İhtiyaç duyulmamasını sağlayan en önemli etken ise; odaların konumlandırılmasının otel bölümünün kurulum aşamasında 1 yıl boyunca rüzgar ve güneş açılarının hesaplanarak yapılmış olması…
Enerjiyi etkin kullanma amacıyla gruplar halinde tasarlanan konaklama birimlerinde, her gruba ait bir mekanik oda mevcut. Odalarda gereksiz enerji kullanımının önüne geçmek için ‘energy saver’ların kullanıldığı Narköy’de, konuklara önerilen oda ısıları kış aylarında gece 18, gündüz 21 derece.
Binaların yönleri ve açıklık boyutlarından; duvar, döşeme ve çatı detaylarına, malzeme seçimlerinden kullanılacak enerji sistemlerine kadar tüm proje, sürdürülebilirlik kriteri (ısıtma&soğutma enerjisinin minimize edilmesi) çerçevesinde tasarlandı. Bunun neticesinde, ısı köprülerini minimuma indiren özel aluminyum doğrama ve pencere detayları planlandı ve uygulandı. İzolasyon katsayısı cok yüksek duvar sistemleri hazırlandı. İzolasyonda geri dönüşümlü cellubor malzemesinin kullanılması sayesinde; tesisin büyük bölümü sadece basit elektrikli ısıtıcılar ile kolayca ısınma, ısısını uzun süre koruma ve yaz aylarında ise serinliğini koruma imkanı sağlıyor.
YAĞMUR SULARI TOPLANIYOR KİRLİ SU ARITILIYOR
Projede doğal ve yenilenebilir enerji kaynakları (güneş kollektörü, pelet kazanı) kullanıldı. Tüm suyu güneş panelleri yardımıyla ısıtılan tesiste, yağmur ve drenaj suları bir depoda toplanarak peyzaj sulama suyu olarak kullanılıyor. Siyah su olarak adlandırılan tuvalet, duş gibi kirli su ise, gelecek yıldan itibaren biopipe doğal arıtma sistemiyle arıtılarak rezervuar suyu olarak sistemde kullanılmaya başlanacak. Tüm duş ve lavabo bataryalarının normal bir bataryanın üçte biri oranında su harcadığı (dakikada 6 lt.) Narköy’de, açık alanda dışkının organik gübreye dönüşümü sağlayan iki adet de kompost tuvalet bulunuyor.
İlk aşaması 2013 yılında tamamlanan projeye, yakın zamanda çok amaçlı bir salon ve orman içinde konumlanacak butik bir spa da eklenecek.