Home Haberler Plastik Ambalaj Sektöründe Değişim!

Yeni plastik ambalajlar “çevre” odaklı teknolojilerle geliştiriliyor.

Ambalaj sektörü; ürünü dış etkenlerden koruyarak raf ömrünü uzatırken, hijyenini sağlıyor, taşıma kolaylığı ile görsel olarak pazarlama desteği yaratıyor. Hızlı kentleşme, nüfus artışı, yaşam standartlarının yükselmesi, kadınların aktif iş hayatına katılımı, ihracat artışı, alışveriş merkezlerinin çoğalması ile tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve perakende alışveriş eğiliminin artması neticesinde ambalaj pazarı bugün dünyada 700 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Ambalaj sektörü içinde yüzde 35’lik paya sahip olan plastikler ise üretim ve geri dönüşüm süreçleri, kullanım kolaylığı, hafifliği, kolay şekil alabilme özelliği ile alternatif malzemelere göre önemli avantajlara sahip. Plastik ambalaj sektörü teknolojik gelişmelere paralel değişerek büyürken, geri dönüşüm süreçlerinin uygulanması ile gerçek değerine de kavuşuyor.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), sektör için oldukça önemli olan plastik ambalajlar konusunun tüm yönleri ile değerlendirildiği “Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi”ni 17 Eylül 2014 tarihinde Hiltonİstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirdi.

Türk plastik sektörü ile uluslararası boyutta sektör temsilcilerinin, uzmanların ve akademisyenlerin bir araya geldiği kongrede; plastik ambalaj teknolojilerindeki yeni gelişmeler ağırlıklı olarak ‘çevre’ boyutuyla değerlendirildi. Yeni teknolojiler artık ambalaj sektöründe plastiklerin diğer tüm malzemelere karşı yarattığı avantajı net olarak ortaya koyuyor. Kongrede sürdürülebilir bir çevre için plastik ambalaj tercihinin önemi vurgulanırken sektör ile ilgili çarpıcı birçok konu da gündeme geldi.

Ambalaj sektörü ve plastik ambalajlar…

Dünya ambalaj sanayi pazarı Plastik_Ambalaj_Sektorunde_Degisim_Ruzgarlari-18_600_x_310700 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip ve sektör yıllık her yıl ortalama yüzde 3 büyüyor. Türk ambalaj sektörünün büyüklüğü ise 16 milyar dolar. Plastik, kağıt-karton, metal, cam ve ahşap malzemeleri üretim yapan sektör içinde plastik ambalajlar yüzde 35’lik bir pay ile ilk sırada yer alıyor. Son beş yıllık değerlendirmeye göre Türk ambalaj sektörünün yıllık ortalama büyümesi, dünya ortalamasını da geçerek yüzde 6’lara ulaştı. Plastik sektörü içinden ambalajlar da yaklaşık yüzde 40 pay alıyor.

Plastik ambalaj sektörünün üretimi 2013 yılında bir önceki yıla oranla miktar olarak yüzde 13 artarak 3,24 milyon tona, değer olarak yüzde 17 artarak 12,7 milyar dolara ulaştı. Plastik ambalajlar 3,6 milyar dolarlık genel ambalaj sektörü ihracatından yaklaşık yüzde 70 pay alarak lider konumda yer alıyor.
Plastik ambalajlar sürdürülebilir çevre için 1 numaralı seçenek…

Plastik ambalajların yeri doğa değildir. Kullanım sürecini tamamlayan plastik ambalajların atık olarak değerlendirilmesi ve geri dönüştürülmesi gerekiyor. Tam bu noktada bilinçli insan faktörü de önem kazanıyor. Plastik ambalaj atıkları tüketiciler tarafından kaynağında ayrıştırılarak geri dönüşüme yönlendirildiğinde doğal ortamların plastiklerden zarar görmesi de engellenmiş olur.

Plastik ambalajlar üretim ve geri dönüşüm süreçlerine göre en çevreci malzeme özelliğini taşıyor. Örneğin kâğıt en fazla beş geri dönüştürülürken, plastik onlarca kez geri dönüştürülebiliyor. Plastikler geri dönüştürülürken en az enerjiyi harcar. Cam 1400, alüminyum 650 derecede geri dönüştürülürken plastiğin geri dönüşümü için 120-200 derecelik enerji yeterli oluyor. Bugün plastikten üretilen ambalajlar eğer ahşap, cam, kâğıt, karton veya alüminyumdan üretilseydi, ambalajların ağırlığı ve buna bağlı olarak nakliye giderleri 4 katına çıkacaktı. Bu ambalajları üretmek için iki katı enerji harcanacak ve ambalajların atık hacmi de 2,5 kat artacaktı.

Dünyada içilebilir Sudan mahrum 1 milyarın üzerinde insan var. Plastik su ambalajları sayesinde su ekonomik, güvenilir ve sağlıklı bir şekilde onlara ulaştırılabiliyor. Üstelik yapılan bilimsel araştırmalar damacanalarda bulunan BPA maddesinin insan sağlığı açısından risk taşıdığına yönelik sonuçlar da içermiyor. Konu ile ilgili ilk kez Türkiye‘de yapılan araştırma, BPA maddesinin suya geçme riskinin insan sağlığına etkisinin ‘yok denecek düzeyde’ olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan araştırma bir insanın damacanalardan sağlığını tehdit eder düzeyde BPA alabilmesi için, günde 60 damacana, bir bebeğin de 6 damacana su içmesi gerektiğini gösteriyor.

Gıda enflasyonunun önüne geçme için tek çözüm; plastik ambalajlar…22 (1608 x 1068)

Plastik ambalajlar özellikle gıda sektörü tarafından tercih ediliyor. Düşük maliyet, taşıma kolaylığı, değişik üretim teknolojileri, hafiflik, saydamlık ve en önemlisi plastiğin geri dönüşüm avantajları bu tercih için ilk sıralarda geliyor.

Yedi milyarı aşan dünya nüfusu her geçen gün hızla artıyor. Dünyada yaklaşık 850 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Türkiye‘de ise bu sayı yaklaşık 13 milyon kişi. Oysaki ülkemizde her gün 10 milyon ekmek israf ediliyor. Uygun ambalaj kullanılmaması her yıl 1,5 milyon ton yaş meyve ve sebzenin de çöp olmasına sebep oluyor. Nüfusun sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlamak, kaynakları verimli kullanarak israfı önlemek için tek çözüm plastik ambalajlar. Plastik gıda ambalajları; Türkiye‘de 3,6 milyar liralık ekmeği, 16 milyar liralık yaş sebze ve meyveyi çöpten kurtarır. Böylece sağlanan gıda tasarrufu maliyetleri düşürür ve gıda enflasyonunun da önüne geçilmiş olur.

Plastik sektörü cam endüstrisinden cam pet ile pay alıyor…

“PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknoloji Kongresi” plastik gıda ambalajları konusunda en son teknoloji ürünleri de gündemine aldı. Cam şişenin pet ile kaplandığı ‘cam pet’ ve tümüyle doğal, yenilebilir mısırdan üretilen biyobozunur plastik ürünler…

Cam pet plastik ambalaj sektörünün cam endüstrisinden pay aldığı çok özel bir ürün. Yüzde 90’ı petten üretilen ürünün en önemli özelliği pet şişenin ürünle temas eden bölümünün çok ince bir camla kaplanmış olması. Böylece ürün pet ve hava ile kesinlikle temas etmiyor. Uygulanan camın inceliği ambalajın ağırlığını da olumsuz etkilemiyor. Zira cam ambalajlar ağırlıkları ile nakliye ve karbon salınımını artırmak gibi oldukça önemli dezavantajlara sahip. Ayrıca cam ambalaj ürünlerinin genellikle tek kullanımlık olması ve kırılmalar üretim maliyetlerini de artırıyor. Yeni ürün ‘cam pet’ ise tüm bu dezavantajları ortadan kaldırarak sağlık ve hafiflik avantajları ile özellikle sıvı gıdaların ambalajlanmasına alternatif bir çözüm getirmiş oluyor.

Biyobozunur plastikler ise fosil yakıtlar yerine Mısır gibi yenilebilir bitkilerden üretiliyor.Mısır gibi tamamen doğal ve yenilebilir kaynaklardan elde edilen PLA hammaddesinden yapılan ürünlerin üretiminde, petrol yerine bitkilerde fotosentezle elde edilen şekerden yararlanılıyor. Biyobozunur plastiklerin en önemli özelliği yüksek şeffaflık ve parlaklığa sahip olmaları. Sert ve kırılmaya da dayanıklı ürünlerin içine konulan gıdaların kokusunu ve aromasını da uzun süre koruyarak benzerlerinden ayrılıyor. Biyobozunur plastiklerin geri dönüşümü de mümkün ancak doğada kalsalar dahi altı ila sekiz hafta içinde tamamen toprağa karışarak yok oluyor. Böylece çevreci bir ürün olarak da nitelendiriliyor.

PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknoloji Kongresi” açılışında yaptığı konuşmada; “Bizler plastik sektörünün temsilcileri olarak misyonumuzu ‘sorumlu endüstri, sorunsuz çevre’ hedefi doğrultusunda belirledik. Bu hedef doğrultusunda bir yanda kamuoyunda plastiklerin doğru kullanımını ve kullanım sonrasında geri dönüşüm bilincinin yerleştirilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Diğer yandan da ülkemizdeki sektör temsilcilerimizle global pazarlardaki ileri üretim teknolojileri, yapılan inovasyon çalışmaları alanında bilgi paylaşımında bulunuyoruz” dedi.

Yavuz Eroğlu, “PAGEV olarak bu yıl sektörümüzün en önemli üretim alanlarından biri olan ‘plastik ambalaj’ konusunu özel olarak gündemimize aldık ve bu amaçla “1. PAGEV Uluslararası Plastik Ambalaj Teknolojileri Kongresi”ni hayata geçirdik. Plastik ambalaj sektörü her geçen gün gelişiyor ve teknolojik olarak değişiyor. Kongremiz sırasında bu gelişmeler ile ilgili konunun uzmanları tarafından detaylı bilgiler paylaşacak. Bu ve benzeri gelişim ve değişimleri takip edebilmek, uluslararası platformda konusunun uzmanları ile bir araya gelebilmek için önümüzdeki yıllarda da kongremizi geleneksel olarak sürdüreceğiz. Bu vesile ile sizlerin huzurunda ilk kongremizi destekleyen; Akın Plastik, Engel Enjeksiyon, İKMİB, Nissei ASB, NurPet, PAGÇEV ve Sem Plastik’e de bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” diyerek sözlerini bitirdi.

Kongrede bir konuşma yapan İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz ise ambalaj sektörünün ihracatına yönelik önemli rakamlar verdi. Akyüz, “Türkiye ambalaj sektörünün büyüklüğü 16 milyar dolara ulaşmış durumda ve Türkiye bu rakamla Avrupa üçüncüsü. Ambalaj sektörü ihracat açısından da önemli bir potansiyel içeriyor. Özellikle son yıllardaAlmanya, İngiltere, Irak, Fransa, İran, Hollanda, İtalya, İsrail, Rusya ve Yunanistan öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Ülkemizin geçtiğimiz yılki direkt ambalaj ihracatı 3,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dolaylı ihracatı da katarsak çok ciddi bir potansiyel taşıdığı ortaya çıkıyor. İhracatımızın yüzde 69 gibi büyük bir bölümünü ise plastik ambalajlar oluşturuyor. PAGEV’in düzenlediği bu önemli organizasyonda kendileri ile işbirliği yapmaktan dolayı mutluyuz” diye konuştu.

 

Translate »