Mywin Firma yetkililerinden Sami Bekli ile röportaj…
Piyasaya sunduğunuz ürünler ve özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Bese Metal olarak 1996 yılından beri pencere sektörünün içerisindeyiz. Destek sacı üretimiyle başladık. Daha sonra 2005 yılında Mywin markasıyla PVC pencere ve Kapı profilleri üretimine geçtik. 70’lik 5 odacıklı S-705, 60’lık 4 odacıklı S-624ve 3 odacıklı S-623 olmak üzere 3 ana serimiz mevcut. Bunun dışında S-863 sürme serisi pencere profilleri de üretiyoruz. Yine firmamız bünyesinde pencere atölyemizde her türlü proje bazlı hazır pencere ve kapı taleplerine cevap veriyoruz.
Ürünlerinizi ihraç ediyor musunuz? Ediyorsanız genelde hangi ülkelere ve ne düzeyde ihracatınız var? İhraç etmiyorsanız, ihracat yapabilmek üzere ne gibi çalışmalarınız var?
Mevcut PVC profil üretim kapasitemizin %20’sini ihraç ediyoruz. Düzenli olarak Azerbaycan, Tacikistan, Umman, Libya ve KKTC’ye sevkiyatımız var. Ayrıca yine hazır pencere ve kapı doğraması olarak başta İtalya, Fransa, Libya, Nijerya, Türkmenistan ve Gana olmak üzere 10’a yakın ülkede çeşitli bayilerimizle çalışıyoruz.
Hangi ürünlerinize yurt dışından daha fazla ilgi var ve neden?
Firma olarak hazır pencere ihracatına çok önem veriyoruz. Firmamız profili ve destek sacını kendi bünyesinde ürettiği için hazır pencere ihracatı hem daha fazla katma değer oluşturuyor, hem de son tüketiciye belli standartlarda ürün sunabilmemize olanak sağlıyor. Ancak bunun önünde de bir takım zorluklar var. Çok az ülke dışında, standart pencere ölçüsü yok. Aynı Türkiye’deki gibi, yüklenici ne ölçü bırakırsa o ölçüye göre üretim yapılması gerekiyor.
İhracat sırasında karşılaştığınız en büyük sorunlar nelerdir? Bu sorunların devlet politikalarıyla aşılabilmesi mümkün müdür? Bu konuda hiç girişiminiz oldu mu?
Sektörün en önemli sorunu bence rekabet yöntemi. Sektörde kalite yerine fiyatla rekabet edilmeye çalışılıyor. Bu da maalesef kaliteden ödün verilerek yapılıyor. Bunu yapan firmalar her ne kadar sürdürülebilir rekabetten uzak olsa da sektöre zararları kalıcı oluyor. Bunu da en iyi yurtdışı pazarlarda gözlemliyoruz. Sadece fiyatla yapılan rekabet Türkiye içinde aynı tehdidi beraberinde getiriyor. Biz firma olarak ihracat yaparken malımızın, ülkemizi temsil ettiğinin bilincinde hareket ediyoruz. Tüm ihracatçılarımızın da bu bilinç de olması gerektiğini düşünüyoruz.
Son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Firmamızın dezavantajı reklam ve bilinirliğinin görece sektör lideri firmalardan daha kısıtlı olması gibi görünüyor. Belki bayilerimiz ürünlerimizi satarken müşterilere karşı ekstra gayret sarf etmesi gerekiyor ve haliyle biraz daha fazla zorlanıyorlar. Ama biz de reklama harcamadığımız bütçemizi kalitemizi artırmaya harcıyoruz. Mesela co-ex tabir edilen kalıplarla üretim yapmıyoruz. Bayilerimizle daha çok ilgileniyoruz. Daha çok malımızın arkasında duruyoruz.