Özçelik Makine Pazarlama Direktörü Feyza Şaşmaz

Oz Machine markasının arkasına 37 yıllık üretim geçmişi olan, kalitesi ve güvenilirliği ile kendisini tüm dünyada kanıtlamış bir marka, Özçelik var.

İhracatın artmasında marka bilinirliğini artırmak büyük önem taşıyor. Oz Machine markasının Özçelik markasından aldığı kalite ve güven ile marka bilinirliğini artırmak bizim için zor olmayacak.

• Kendinizi ve firmanızı kısaca tanıtır mısınız?

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri mezunuyum. Özçelik Makine bünyesinde üretim, satış ve pazarlama departmanlarında tecrübelerim oldu. Üniversite döneminde firmanın üretim ve dış ticaret bölümlerinde yarı zamanlı, mezuniyet sonrası 2010 yılı itibari ile de tam zamanlı olarak yurtiçi ve yurtdışı satış departmanında çalışmaya başladım. Özçelik Makine olarak 2015 yılına kadar pazarlama aktivitelerini satış bünyesinde devam ettiriyorduk, 2015 yılı itibari ile pazarlama departmanını kurduk. Bugün hali hazırda pazarlama departmanının sorumlusu olarak görevime devam ediyorum.

Özçelik Makina 1980 yılında İstanbul Ümraniye’de 25 m2’lik bir atölyede portatif kesim makineleri ile üretime başladı. Üretimine başlanılan ilk günden beri ilke edindiğimiz kaliteli üretim ve güvenilir firma olma anlayışı bu yolculukta bizim en güçlü dayanağımız oldu. Bizlere kendimizi geliştirme imkânı sağlayan müşteri memnuniyeti odaklı satış ve satış sonrası hizmetler politikamız ile müşterilerimizle olan iletişimimiz her geçen gün attı.

Bugün yaklaşık 70 farklı makine üretimi ile Alüminyum ve PVC sektörüne hizmet etmeye devam ediyoruz.

Kurulduğumuz günden itibaren devamlı gelişmeyi hedefleyen bir şirket olarak hareket ettik. Ümraniye’de 25 m2’lik bir alanda başlayan yolculuğumuz 1982 yılında 200 m2, 1985 yılında 1500 m2 ve 1989 yılında 5,5 dönüm açık alana sahip 3000 m2 kapalı alanlı üretim tesisimiz ile devam etti. 2004 yılında ise Orhanlı Tuzla’da bulunan bugün de kullandığımız 16.000 m2 alana sahip tam entegre olarak çalışan tesisimize geçtik. Yeni tesisimiz ile birlikte üretim kapasitemiz de artmış oldu. Üretim kapasitemizin artışı dışında geçilen yıllarla birlikte makine parkurlarında farklılaşmaya giderek portatif dışında tek kafa, çift kafa, dört kafa makineler, robotik merkezler gibi sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak %100 Türk sermayeli makinelerimizi üretmeye başladık.

• Sektörümüzden izlediğimiz kadarıyla, hem ürün hem de marka bazında önemli çalışmalar yapıyorsunuz. 2017 için hedeflerinizden bahseder misiniz?

Ürettiğimiz ürünlerin tüketici ve piyasa şartları açısından değerlendirilmesinde imaj, kalite, güvenilirlik, rekabet ve müşteri memnuniyeti gibi kavramları bünyesinde barındırması markayı ifade ediyor. Biz markalaşma çalışmalarına kurulduğumuz yıldan itibaren başladık. Ürünlerimizin müşteri tarafında tercih edilmesinin en büyük nedeni markamıza yaptığımız yatırımlar. Sektörde Özçelik markasını bilmeyen yok. Özçelik Makine olarak, sektöre birçok yeniliği getiren firmayız. Garanti şartlarımız, satış sonrası hizmetler kalitemiz, her yıl belgelendirmeye yaptığımız yatırımlar, ürün kalitemizi en üst seviyede tuttuğu gibi, hem yurtiçi hem dış pazarda da güvenilirlik özelliğimizi koruyor. Bu da müşteri sadakatini sağlıyor. Tercih aşamasında olan bir müşterinin kararındaki en önemli etken marka diyebiliriz.

2017 yılında da marka yatırımlarımız devam edecektir, özellikle AR-GE tarafında yaptığımız yatırımlar, ürünlerdeki geliştirme faaliyetleri, müşteri tarafında zaten güçlü olan iletişimimizi daha güçlü hale getirmek için yaptığımız farklı sosyal mecralarda ki pazarlama çalışmaları, kampanyalar, reklamlar ile markaya yapacağımız yatırımlarımız devam edecek.

• Özellikle ihracat amaçlı yapmış olduğunuz gelişmelerde, yeni markanız OZ MACHINE de dikkatimizi çekiyor. Bu noktaya nasıl gelindi, yeni markanızdan neler bekliyorsunuz açıklar mısınız?

2016 yılı ortalarında, dış pazarda Özçelik markasını tercih edenlerin de talebi doğrultusunda yeni bir marka çalışmasına başladık. Yeni marka çalışmasının en önemli nedeni, Özçelik kelimesinin farklı bölgelerde farklı şekillerde telaffuz edilmesi. Örnek verecek olursak, Ofselik, Ozslik, Oselik, Setieli, Oochilik, Ocensilik gibi her gittiğimiz coğrafyada karşımıza çıkan farklı farklı telaffuz bulunmaktadır. Biliyorsunuz, marka bilinirliğinde en önemli özelliklerinden birisi de kolay anlaşılabilir ve hatırlanabilir olması. Özçelik markası logosu ile tüm dünyada bilinirliğini sağlamış olsa da, konu telaffuza geldiğinde, markanın farklı şekillerde söylenmesi dış pazardaki bayilerimizi, müşterilerimizi sıkıntılı durumlarda bırakabiliyor. Bu nedenle her dilde aynı şekilde telaffuzu ile akılda kalıcı, Özçelik tecrübe ve kalitesi ile güçlü Oz Machine markasını dış pazara sunduk. Markayı oluştururken, müşterilerimizin de fikirleri doğrultusunda Özçelik markasından çok kopuk olmamasına dikkat ettik. Bunun yanında, dış pazarda kullanılan dillerde kolaylıkla okunabilmesi, kolay telaffuz edilebilmesi, diğer dillerde olumsuz bir anlam taşımamasına da dikkat ettik.

Yeni markamızdan beklentilerimiz yüksek. Rekabetin hızlandığı, ürünler arasındaki farkın gitgide azaldığı bir pazarda firmaların ticari anlamda başarılı olabilmelerinin tek yolu farklılığa gitmeleridir. Tüketicinin seçim kararı ürünün markasına, çağrıştırdığı kalite ve güven duygusuna bağlı olduğu bir ortamda marka bilinirliğini artırmak en önemli adımdır. Oz Machine markasının arkasına 37 yıllık üretim geçmişi olan, kalitesi ve güvenilirliği ile kendisini tüm dünyada kanıtlamış bir marka, Özçelik var. Bu Oz Machine için büyük bir avantaj. Günümüzde, Dünya tek bir pazar haline gelmiştir. İhracatın artması, ülkeye döviz girişini sağlıyor ve bu da milli gelirin artmasına, ülke ekonomisinin daha güçlü hale gelmesine katkıda bulunuyor. İhracatın artmasında marka bilinirliğini artırmak büyük önem taşıyor. Oz Machine markasının Özçelik markasından aldığı kalite ve güven ile marka bilinirliğini artırmak bizim için zor olmayacak.

• Ürünlerinizi, teknolojik olarak bizden daha ileri olan ülkelere de satıyor musunuz? Bunları sıralayıp, en çok tercih edildiğiniz ülkeyi ve bu pazardaki konumunuz hakkında bilgi verir misiniz?

Açıkçası “Teknolojik anlamda bizden daha ileri ülkeler” tanımını kabul etmiyorum. Markalarına yatırım yapmış ülkeler var. Son yılların verilerine baktığınıza marka değeri en yüksek olan firmalar “bizden ileri” şeklinde tabir ettiğimiz ülkelerden çıkıyor. Amerika’da, Apple, Microsoft, Coca-Cola, IBM, Almanya’da Mercedes, Volkswagen, Japonya’da Sony, Toyota en basit örnekleridir. Sektörümüzde de aynı şekilde, aynı teknolojiyi kullanıp, daha kaliteli ürünler üretiyor olmamız, maalesef marka değerimizi artırmıyor. Türk Malı’nın olumsuz imajını yok edip, ihracatımızı artırarak önce ülkeye katma değer sağlamalıyız ki markalarımızı hak ettikleri yerlerde konumlayabilelim.

Soruya gelecek olursak, evet bu ülkelere satış yapıyoruz. Markalaşma sürecini tamamlamış firmaların birçoğu da bizlerden fason üretim talep ediyor. Çünkü teknoloji ve kalite anlamında hiçbir fark yok. Bazı açılardan üstünlüklerimiz bile var. Biz kendi markamızla satmayı tercih ediyoruz. Özellikle Amerika ve Avrupa ülkelerinde tercih ediliyoruz. Bu ülkelerde CNC İşleme merkezlerimizi yoğunlukla satıyoruz.

• PVC ve Alüminyum makineleri üretiminiz olduğunu biliyoruz. Başka sektörlere de makine üretiminiz var mı? Varsa nelerdir? Yoksa böyle bir düşünceniz var mı? Hangi sektör(ler)?

Şuan CNC kontrollü panel işleme makinelerimiz LEPUS – I ve II, portatif, tek kafa, çift kafa kesim ve kesim merkezi makinelerimiz gibi ahşap sektörüne hizmet ediyor. Bunlar dışında, 2015 yılı Batimat Paris fuarında lansmanını yaptığımız ve tüm geliştirmelerini tamamladığımız GARNET işleme merkezimizde çelik ve endüstriyel ürünlerin işlenmesine imkân sağlıyor.

Biliyorsunuz, dünyanın sektörde sayılı tam entegre fabrikalarından birine sahibiz. Tesisimizde her türlü üretim yapma kapasitesine sahibiz. İlerleyen dönemlerde farklı sektörlere üretim yapma gibi çalışmalarımız var. Çalışmalarımız tamamlandığında mutlaka onları da paylaşıyor olacağız.

• Mülakatımızı yanıtladığınız için teşekkürler, son olarak okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir konu var mı?

Çevremizde yaşanan tüm sıkıntılara rağmen ayakta durmaya çalışan ve Türk Malını dünyaya tanıtmaya çalışan tüm şirketler gibi bizde önümüzdeki dönemde elimizden geleni yaparak markalarımızı hak ettiği yerde tutmaya çalışacağız. Üretim olarak devamlı kendimizi yenileyen ve geliştiren bir yapımız var. Bu yapı sayesinde pazarın taleplerini karşılamaya devam edeceğiz. Herkese hayırlı kazançlar diliyorum.